[ad_1]
İnsan vücudu için pek çok yararlı vitamin ve mineral bulunmaktadır. Bunlardan biri de magnezyum… Her insanın vücudunda belli bir seviyede Magnezyum olması gerekmektedir. Bu seviyenin düşmesi ise vücutta birçok sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Avustralya’da yapılan bir araştırma Magnezyum eksikliğinin yol açtığı sorunları ortaya koymuştur. Söz konusu araştırma düşük Magnezyum seviyesinin vücudun genetik yapısına zarar vererek Alzheimer, Parkinson, gastrointestinal hastalıklar, çeşitli kanser türleri ve diyabet gibi kronik hastalıklara yatkınlığı artırdığını ortaya koymuştur.
İnsan vücudu için bu denli önemli olan Magnezyum neden düşmektedir? Azalması vücutta nasıl bir etki yaratmaktadır? Magnezyum seviyesini yükseltmek için nasıl bir yol izlenmektedir? Merak edilenleri Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Kliniği’nden Prof. Dr. Zekaver Odabaşı ile konuştuk.
En önemli belirtileri halsizlik, iştahsızlık, kaslarda güçsüzlük, kas krampları (daha çok bacak kaslarında) ve seğirmeler, vücutta uyuşma, karıncalanmalar ve titreme… Ancak Magnezyum eksikliği daha ciddi düzeylere ulaşırsa kişilik değişiklikleri, nöbet geçirme ve kalpte ritim bozuklukları gelişebiliyor.
Prof. Dr. Zekaver Odabaşı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Kliniği
Magnezyumun insan vücudu için önemli
Magnezyum tıpkı sodyum, potasyum ve fosfor gibi insan vücudunda bulunan önemli minerallerden biridir. “Sağlıklı bir insanın vücudunda ortalama 22-26 gram Magnezyum bulunmaktadır” diyen Prof. Dr. Odabaşı, “Magnezyumun vücuttaki dağılımına baktığımızda yaklaşık yüzde 99’u hücrelerimizin içerisinde bulunurken (yüzde 50-60’ı kemiklerde, yüzde 20-29’u kaslarda, yüzde 19’u diğer yumuşak dokularda) sadece yüzde 1 kadarı hücre dışı sıvılarda bulunmaktadır” şeklinde açıklamıştır.
Peki magnezyumun insan vücudunda nasıl bir rolü bulunmaktadır? Soruyu, “Magnezyum, vücudumuza protein sentezi, kas ve sinir sistemi fonksiyonları, Kan şekeri kontrolü ve kan basıncı düzenlemesi dahil çeşitli biyokimyasal reaksiyonları düzenleyen 300’den fazla enzim sisteminde görev alan yardımcı bir faktördür” şeklinde yanıtlamaktadır Prof. Dr. Odabaşı.
“Magnezyumun kan basıncının düzenlenmesi, kan şekeri kontrolü, enerji üretimi, protein ve DNA yapımı, kemik sağlığı, kalp ritmi ile kas ve sinir sistemi fonksiyonları üzerine etkileri bulunmaktadır.”
Magnezyum eksikliği nelere yol açmaktadır?
Vücut için bu denli önemli olan magnezyumun eksikliği elbette pek çok sağlık sorununa da yol açmaktadır. Magnezyum eksikliği çeşitli belirtilerle kendini ele vermektedir. Belirtiler ve şikayetler, eksikliğin seviyesine göre değişkenlik göstermektedir. Magnezyum eksikliğinin en önemli belirtilerini Prof. Dr. Odabaşı’dan öğreniyoruz:
“Halsizlik, iştahsızlık, kaslarda güçsüzlük, kas krampları (daha çok bacak kaslarında) ve seğirmeler, vücutta uyuşma, karıncalanmalar ve titreme… Ancak Magnezyum eksikliği daha ciddi düzeylere ulaşırsa kişilik değişiklikleri, nöbet geçirme ve kalpte ritim bozuklukları gelişebilir. Yine ciddi Magnezyum eksikliğinde potasyum ve Kalsiyum düzeylerinde de azalma olabileceği ve bu mineral eksikliklerine bağlı şikayet ve belirtiler gelişebileceği unutulmamalı.”
Beslenme bozukluğu durumunda ortaya çıkmaktadır
İnsan vücudu için bu denli önemli olan magnezyum, besinler yoluyla alınmakta ve bağırsaklarda emilmektedir. Fazlası ise böbreklerden atılmaktadır. Magnezyum alımında geçici azalma olması durumunda vücut bunu tolere edebilmektedir. “Sağlık problemi olmayan ve beslenme bozukluğu bulunmayan bireylerde Magnezyum eksikliği nadir olarak görülmektedir” şeklinde konuşmaktadır Prof. Dr. Odabaşı, hangi durumların Magnezyum eksikliğine yol açtığını ise şöyle açıklamaktadır:
“Beslenme bozukluğu, bağırsaklarda emilim bozukluğu, bazı hastalıklar ve ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Yüksek miktarda alkol tüketimi veya kronik alkolizm ise Magnezyum eksikliğinin en önemli sebeplerinden biridir… Bu bireylerde hem beslenme bozukluğu hem de alkolün etkisiyle böbreklerden kayba bağlı Magnezyum eksikliği gelişebilmektedir. Kronik ishal ve bağırsak hastalıklarına bağlı emilim bozukluğu bir diğer önemli sebeptir.”
Uzun süreli kusma ataklarının da Magnezyum eksikliği yapabildiğine değinen Prof. Dr. Odabaşı, bir uyarıda bulunmaktadır:
“Halk arasında mide koruyucu ilaç olarak bilinen proton pompa inhibitörü grubu ilaçların uzun süreli kullanımının hipomagnezemi yapacağı unutulmamalıdır. İdrar söktürücü ilaçlar da böbreklerden kayba bağlı Magnezyum eksikliği yapabilmektedir.”
Diyabet hastaları ve ileri yaştakiler dikkat
Prof. Dr. Odabaşı’nın dikkat çektiği bir başka konu ise diyabet hastaları… Bu hastalığa sahip olan kişilerin Magnezyum eksikliği açısından risk altında olduğunu ve özellikle kan şekeri yüksekliğine bağlı idrar çıkışında artma ve idrarla Magnezyum kaybı olabilmektedir.
Magnezyum eksikliğinin daha sık görüldüğü grubun ise ileri yaştakiler olduğunu ifade etmektedir Prof. Dr. Odabaşı. Bunun sebebini, “Özellikle yaşlı insanlarda yetersiz diyet, kronik hastalık ve ilaç kullanımı, yetersiz bağırsak emilimi gibi sebeplerle gençlere göre daha sık Magnezyum eksikliği görülmektedir” diyerek açıklıyor.
Hafif eksiklik ve şikayeti olmayan kişilerde diyetle magnezyumdan zengin besinlerin alımı teşvik edilerek çözülebilmektedir. Belirgin şikayet ve bulgular varsa Magnezyum içeren ilaçlarla Magnezyum seviyeleri yükseltilebilmektedir. Hastaneye yatırılan kritik ciddi vakalarda damardan uygulanan tedavi ajanları tercih edilirken, ciddi olmayan vakalarda ağızdan alınan preparatlar kullanılmaktadır.
Magnezyum eksikliğinde nasıl bir yol izlenmektedir?
Peki Magnezyum eksikliği nasıl giderilmektedir? Sorunun yanıtını Prof. Dr. Odabaşı’ndan öğreniyoruz:
“Magnezyum bitkisel ve hayvansal gıdalarda ve içeceklerde (içme suyu ve maden suları) yaygın olarak bulunmaktadır. Yeşil yapraklı sebzelerde, tahıllarda, kuruyemişlerde ve baklagillerde bol miktarda bulunmaktadır. Yine lifli besinler de önemli bir Magnezyum kaynağı…”
Günlük diyetle alınması önerilen Magnezyum miktarı yetişkin erkeklerde 400-420 mg/gün, kadınlarda 320 mg/gün, gebelerde ise yaklaşık 350 mg/gün. Prof. Dr. Odabaşı, besinlerin içerdiği Magnezyum içeriklerini örneklerle açıklamaktadır:
“30 gram kabak çekirdeğinde 150 mg, yarım tabak haşlanmış ıspanakta 80 mg, 30 gram bademde 80 mg, bir orta boy muzda 30 mg, 250 gram yoğurtta 42 mg, bir bardak sütte 25 mg Magnezyum bulunmaktadır.”
Magnezyum eksikliğinin sebebi tespit edilmelidir
Magnezyum eksikliği saptanan kişilerde ilk önce altta yatan sebeplerin tespit edilip ortadan kaldırılması gerekmektedir. Ardından da Magnezyum eksikliğinin seviyesine göre hareket edilmesi gerekmektedir. Prof. Dr. Odabaşı, Magnezyum eksikliği durumunda izlenmesi gereken yolu şöyle açıklamaktadır:
“Hafif eksiklik ve şikayeti olmayan kişilerde diyetle magnezyumdan zengin besinlerin alımı teşvik edilerek çözülebilmektedir. Belirgin şikayet ve bulgular varsa Magnezyum içeren ilaçlarla Magnezyum seviyeleri yükseltilebilmektedir. Hastaneye yatırılan kritik ciddi vakalarda damardan uygulanan tedavi ajanları tercih edilirken, ciddi olmayan vakalarda ağızdan alınan preparatlar kullanılmaktadır.”
Prof. Dr. Odabaşı, bu noktada bir parantez açarak böbrek yetmezliği olan hastaları uyarıyor:
“Böbrek yetmezliği olan hastalarda tedavi gerekiyorsa mutlaka doktor kontrolünde ilaç kullanılmalıdır. Magnezyumun kanda yüksek düzeylere ulaşması istenmeyen etkilere neden olabilmektedir. Böbrek fonksiyonları normal olan kişilerde magnezyumun fazlası böbreklerle atılabilirken böbrek hastalarında atılım azalacağı için kanda toksik düzeylere çıkma riski bulunmaktadır.”
Kaynak
Ayça Öztürk – Bu profil yapay zeka ile oluşturulmuştur.