64 yaşındaki hastanın kalp kapağı ameliyatsız bir şekilde değiştirildi.

Operasyondan bir gün sonra taburcu edilen Ataseven, kısa sürede sağlığına kavuştu.

Prof. Dr. Engin Bozkurt, pulmoner kalp kapağı operasyonu olarak bilinen yöntemle, 64 yaşındaki Seher Ataseven’in kalp kapakçığını açık cerrahiye gerek kalmadan girişimsel yöntemle değiştirdi.

Hastanın daha çok küçük yaşlardayken kalbinde delik tespit edildiğini ve o zamanlarda ameliyat edildiğini belirten Prof. Dr. Engin Bozkurt, “Hastamız kalbindeki problemler nedeniyle çeşitli ameliyatlar geçirmiş. Ancak o zamandan günümüze kadar geçen sürede Seher Hanım’ın kalbi yıpranmış ve bu durum farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olmuş” dedi.

Pulmoner kapakta kaçak olduğunu tespit ettik

Seher Atasever’in triküspit kalp kapağındaki sorunlar nedeniyle kendisine başvurduğunu aktaran Prof. Dr. Engin Bozkurt, “Hastamız nefes almada zorluk, karın bölgesinde sıvı birikmesi ve kalbin sağ tarafında ileri derecede büyüme şikayetiyle bize başvurdu. Karnındaki sıvı birikmesi o kadar yoğun ki her hafta sıvının boşaltılması gerekmiş. Gerçekleştirdiğim muayenede hastamızda ileri derecede triküspit kapak yetersizliğinin yanı sıra pulmoner kapağın da artık bozulduğunu ve ileri derecede kaçağa neden olduğunu tespit ettik” diye konuştu.

“Genel anestezi uygulamadan pulmoner kapağı değiştirdik”

Gerekli incelemelerden sonra hastanın pulmoner kalp kapağını ameliyatsız olarak da bilinen girişimsel kardiyolojik yöntem ile değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Bozkurt, şunları kaydetti:

“Hastamızın işlevini yitiren pulmoner kalp kapağını tamamen girişimsel kardiyolojik yöntem ile kasıktan girerek, yani hiçbir şekilde açık cerrahiye gerek kalmadan hafif sedasyonla değiştirdik. İşlem sonrasında değiştirdiğimiz kapakta hiçbir şekilde kan akışında kaçak olmadı. Gözlem amaçlı bir gece yoğun bakımda tuttuğumuz hastamızı ertesi günü taburcu ederek evine gönderdik”

“Girişimsel yöntemler hastalara birçok avantaj sağlıyor”

Sağlık alanında modern tıbbın tüm nimetlerinden faydalandıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Bozkurt, “Yaptığımız işlem kasıktan girerek rahatlıkla gerçekleştirdiğimiz oldukça kompleks bir işlem. Son zamanlarda gelişen teknolojilerle bu işlemleri çok daha güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmekteyiz. Genel anesteziye gerek kalmadan, göğüs kafesi açılmadan ve cerrahi bir işleme ihtiyaç duymadan yapabildiğimiz bu işlem sonucunda hastalarımız çok kısa bir sürede taburcu olup sağlıklarına kavuşabiliyor” ifadesini kullandı.

“Artık kendi işimi kendim yapıyorum”

Yapılan işlem sonucunda sağlığına kavuşan Seher Ataseven ise şöyle konuştu:

8 yaşındayken kalp ameliyatı oldum. Bu süreçte bir şekilde idare ettim ama son 15 yıldır sıkıntılarım arttı. Yürüyemiyor, tıkanıyor ve soluk alamıyordum. Karnımda sürekli ödem, yani su toplanması oluyordu. Her hafta gidip karnımdaki sıvıyı boşalttırıyordum. En sonunda sayın Prof. Dr. Engin Bozkurt’a başvurdum ve gerekli tüm müdahaleleri yaparak, tedavimi uyguladı. Şimdi yavaş yavaş kendimi toparlamaya bakıyorum. Kendi işimi kendim yapıyorum, markete ve pazara gidebiliyorum. Durumum gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Tedavi süreci de benim için çok rahat geçti. İşlem sırasında uyanıktım, ben de ameliyatımı gördüm. İşlemden sonra hastanede bir gün yattım ve taburcu oldum. Hiçbir sıkıntı yaşamadım.”